Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından yürütülen Erasmus Plus Hibe Programı Yetişkin Eğitimi için Stratejik Ortaklıklar kapsamında 2019 Teklif Çağrısı döneminde kabul edilen “Supporting and Enhancing Common Humanistic Values and Basic Sufficiencies to Refugees on the way of Becoming Global Citizen” isimli Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) koordinatörlüğündeki proje kapsamında Gaziantep, İstanbul illerinde, Portekiz, İspanya, Litvanya ortaklarımızın bulunduğu illerdeki kurum ve kuruluşlar ziyaret edilerek mültecilere verilen hizmetler ve sunulan kaynakların kullanımı noktasında karşılaştıkları sorunlar tespit edilmiş olup bu tespit edilen sorunlar çerçevesinde kurum ve kuruluşların beklentilerini karşılamak amacıyla bir “Eğitim Modülü” oluşturulmuştur. Bu modülün oluşturulmasından sonra Proje Koordinatörlüğümüz, yerel ortaklarımız KAYRA ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi GASMEK sürekli eğitim merkezi iş birliğiyle odak grup çalışmaları yapıldı. 9-13 Ağustos 2021 tarihleri arasında GASMEK Bünyesinde bulunan Necip Fazıl Kısakürek Eğitim Akademisi ve Mehmet Akif Ersoy Eğitim Akademisinde yaklaşık olarak 10’ar kişilik dört odak grup üzerinde Eğitim Modülü uygulamaları gerçekleştirildi. Bu uygulamada ortak insanî değerlere vurgu yaparak bir arada yaşama, kuralları tanıma ve tanıtma çalışması hedeflendi. Bundan sonraki hedefimiz Türkiye ve ortak Avrupa ülkelerinde bu modülün en geniş biçimde hedef kitleye ulaştırılmasıdır.
Proje yürütücüsü Dr. Öğretim Üyesi Fatma Çapan, bu proje ile mültecilere dünya vatandaşlığı bilinci kazandırmak, mültecilerin bu topluluk içerisinde kalıcı olduklarını anlatabilmek ve benimsemelerini sağlamak ve bu noktada bir topluma mensup olan insanların aidiyet duygusu içerisinde sunulan hizmetlerden yararlanırken ve kullanırken tüm toplumun menfaatlerini gözetmesini sağlamak, ortak insani değerler ve kaynakların (sosyal alanlar, su, hijyen, kanalizasyon gibi) verimli ve etkin kullanımına yönelik yetişkin eğitimleri hedeflendiğini belirttti ve şunları söyledi: “Projemiz mülteci nüfuslarının yoğun olarak yaşadığı kentlerde sosyal ve kültürel hizmet veren kurum ve kuruluşların karşılaştığı sorunlara kalıcı, uygulanabilir ve geliştirilebilir çözümleri sağlamak amacındadır. Bu nedenle daha önce uygulanmayan bir biçimde sorunun her iki muhatabı olan kurum, kuruluş yetkilileri ve mültecileri çözümün kendisi olarak almayı hedeflemektedir. Buradan hareketle sosyal ve kültürel hizmet sağlayan ve geniş bir yelpazede yer alacak olan kurumlarla (Belediyeler, okullar, hastaneler göç idaresi vs.) ve bunların yetkilileriyle görüşülerek karşılaşılan sorunlarla ilgili veriler toplanması çalışmaları yapılmıştır.”
Gaziantep Üniversitesi’nin yürütücüsü olduğu ‘Dünya Vatandaşı Olma Yolunda Mültecilerin Ortak İnsani Değerler Konusunda Temel Yeterliliklerini Destekleme ve Geliştirme Projesi’nin üçüncü uluslararası toplantısı Portekiz’in Lousada şehrinde gerçekleştirildi.
GAÜN’ün ulus ötesi ortağı Lousada Belediyesi’nin organizasyonuyla gerçekleşen toplantıya; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, KAYRA Yöneylem Danışmanlık Eğitim, İspanya’dan Ajuntament De Villanueva De Castellon, Litvanya’dan Asociacija Tavo Europa katıldı. Toplantıda, projenin faaliyetlerinin değerlendirilerek, Eğitim Modülü ve Metodolojik Çerçeve Programı hakkında bilgilendirme yapıldı. Ayrıca projenin sonraki aşamalarında yapılacaklar hakkında sunumlar yapılarak görüş alış verişlerinde bulunuldu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Lousada Belediyesi Temsilcisi Carla Magalhaes konuşmasında öncelikle katılımları için tüm ortaklara teşekkür ederek, iki gün sürecek olan toplantının ana gündem maddelerini ve katılımcılardan beklentileri sundu.
BİREY KENDİNİ KENTE AİT HİSSETMELİ
Gaziantep Üniversitesi Temsilcisi ve Proje Yürütücüsü Dr. Öğr. Üyesi Fatma Çapan da Eğitim Modülü ve bu kapsamda oluşturulan modüllerin başlıkları hakkında katılımcıları bilgilendirerek, “Kentlerin korunmasında kentte yaşayan bireylerin yaşadıkları kent ile kendilerini bağdaştırmaları ve bağ kurmaları yani kendilerini o mekana ait hissetmeleri gerekmektedir. Kentte yaşayan birey kendini kente ait hissetmelidir. Bireyin kendini yaşadığı yere ait hissetmesi yaşama süresi ile doğrudan orantılıdır. Ancak bazı durumlarda bu aidiyet duygusunun oluşması gecikmekte veya hiç gerçekleşememektedir. Bu durumlardan en önemlisi de göç etmek ve bireyin göç ettiği yere kendini ait hissedememesidir” diye konuştu.
Dr. Öğr. Üyesi Çapan, Dünyanın çeşitli bölgelerinde siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklardan dolayı yaşanan çatışma ortamından ve insan hakları ihlallerinden kaçan insanların öncelikle yaşamlarını güvenceye almak sonrasında göreceli olarak daha iyi bir hayat sürdürebileceği gelişmiş ülkelerde sığınmacı ve mülteci olmak istediklerini belirterek şunları söyledi: “Çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülkelerde su kaynakları yetersiz kalmış ve planlanan birçok projede büyük değişikliğe gidilmesine neden olmuş alt yapı projelerinin planlanandan daha erken yıllara alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Artan su tüketiminin ve kirliliğinin olumsuz etkisi atık su debisini de artırarak şehirlerin atık su projelerinin de erkene alınmasına ve dolayısıyla bu projelerin yapılması adına hizmet veren kurumları da kaynak arayışlarına sürüklemiştir. Sığınmacı/mültecilerin yoğun yaşadığı mahallelerde park ve mesire alanlarında verilen hizmetlerde aksamalara, çevre kirliliğine ve eşit hizmetin sağlanamamasına sebep olmaktadır. Bu durum kaliteli hizmet için yoğun mesai ile çalışılmasını gerektirmektedir. Ortak alan kullanılması ve korunmasında bilincin artırılması, farkındalık oluşturulması son derecede ivedilik gerektiren bir konudur. Bu kapsamda projemiz yetişkin bireylerde toplumsal yaşamda ortak değerler etrafında birlikte yaşama ve kurum kültürü oluşturma amacıyla faaliyetlerine devam etmektedir.”
ÖRNEK BİR YETİŞKİN EĞİTİMİ HEDEFLİYORUZ
KAYRA Yöneylem Temsilcisi Ayşe Yıldız Köroğlu ise sunumunda “Değerler Eğitimi Modülü” ve “Çok Kültürlülük ve Dünya Vatandaşlığı Bilinci” modüllerinin içeriği hakkında bilgi verdi. Ortak kullanım alanlarının ve kaynaklarının kullanımı sırasında ülke coğrafyasını ortak bir şekilde paylaşan insanların ortak insani değerler çerçevesinde birleşmesiyle gerçekleşeceğini belirten Köroğlu şu ifadelerde bulundu: “Projemiz kapsamında ortak insani değerler ve kaynakların kullanımı ile ilgili yenilikçi, faydalı, yaygınlaştırılabilir, sürdürülebilir, örnek model olabilecek bir yetişkin eğitimi yapmayı hedeflemekteyiz. Günümüz dünyasında mültecilik her geçen gün biraz daha gerçeklik kazanan evrensel, sadece Türkiye’nin değil tüm dünya ülkelerinin önemli bir sorunudur. Bu kapsamda mültecilere Avrupa vatandaşlığı bilinci kazandırmak ve sınırları bir kenara bırakarak dünyanın dört bir köşesinin tüm dünya insanlığı tarafından korunması ve kaynaklarının bilinçli bir şekilde kullanılması, bu noktada bir topluma mensup olan insanların aidiyet duygusu içerisinde sunulan hizmetlerden yararlanırken ve kullanırken tüm toplumun menfaatlerini gözetmesini sağlamak en önemli hedeflerimiz arasındadır.”
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi temsilcileri Yunus Emre Hökenek ve Kıymet Berra Ülgey ise çalışmalarda yer alarak proje faaliyetlerini yaygınlaştırma konusundaki sunumları ile toplantıya katıldı.
Toplantımızın ikinci gününde de projenin Portekiz ortağı Municipality of Lousada’yı temsilen Carla Raquel Pacheco Magalhães, İspanya ortağı Ajuntament De Villanueva De Castellon’u temsilen Ramon Miguel Navalon Peris, Litvanya ortağı Asociacija Tavo Europa’yı temsilen Greta Paskociumaite ve Smilte Karvelyte Bireysel ve Evrensel Değerler hakkındaki sunumlarını gerçekleştirerek yaygınlaştırma faaliyetleri hakkında bilgilendirdi.